Köşe Yazarları

HARMANI OLMAYANIN DERMANI OLMAZ

Bütün canlılar; bulunduğu çevre şartlarında yaşamlarını devam ettirmek için taktik ve teknikler geliştirir. İnsanları kendi dışındaki canlılardan ayıran en temel özellik ise bu taktik ve tekniklerin kültürel yolla gerçekleşmesidir. İnsanoğlu..

HARMANI OLMAYANIN DERMANI OLMAZ

Bütün canlılar; bulunduğu çevre şartlarında yaşamlarını devam ettirmek için taktik ve teknikler geliştirir.

İnsanları kendi dışındaki canlılardan ayıran en temel özellik ise bu taktik ve tekniklerin kültürel yolla gerçekleşmesidir.

İnsanoğlu sırasıyla Avcı-Toplayıcılık, Bahçecilik, Çobanlık, Tarım toplumu aşamalarında tamamen kendi özgür iradesi ile üretmiş olduğu ürünleri kendisi, ailesi ve bağlı olduğu toplumun hizmetine sunmuş dolayısıyla bir yaşamsal devamlılık sağlamıştır.

 

Her millet kendi kültürel birikimleri ölçüsünde yaşamın devamlılığını sağlamaya çalışırken…

Sanayi devrimi ile birlikte emperyalist devletlerde kendi yaşamlarının devamlılığını sağlamak maksadıyla milletlerin sahip olduğu alan, hammadde ve üretim özgürlüklerini adeta gasp etmişlerdir.

Sürekli olarak sömürdükleri ve sömürme niyeti içinde bulundukları milletlerin kültürlerini çözmek ve melezleştirmek için orta ve uzun vadeli planlar hazırlayarak hep daha fazlasını elde etmeyi arzulamışlardır…

Bu planların insanlığa ve çevreye olan yansımalarına bakıldığında,   farklı kültürlerin sosyal, ekonomik, toplumsal ve siyasal teşkilatlanmalarını belirleyen önemli sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

Ne yazık ki bu sonuçlar genelde kan, gözyaşı, kirlilik ve acıdan ibarettir. 

 

Son birkaç yıl içerisinde insanlığın yaşadığı felaketler bize göstermektedir ki “özgür milletler ve arınmış bir dünya” için geleceğin en önemli konularından birisi de temiz ve özgür gıda üretimidir.

Hal böyle olunca insanlığın milli ve özgür üretim biçimlerine dönmesi dışında başkaca çaresi kalmamıştır.

Hani derler ya “HARMANI OLMAYANIN DERMANI OLMAZ”  diye…

İşte o çağdayız kalın sağlıcakla.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL