ki hafta önce görevden alınan Sinan Bezircilioğlu ve yönetiminin yerine atamayla getirilen İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, yaşanan son olaylar sonrası partide huzursuzluk diye bir şey kalmadığını söyledi…
İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, SONSÖZ TV’ye konuk oldu. Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtlayan, gündemi değerlendiren Başkan Doğan, İYİ Parti olarak İzmir’deki hedeflerinin 30 ilçe artı Büyükşehir olduğunu söyledi.
DELEGE HER İKİMİZİ DE İL BAŞKANI OLARAK GÖRMEK İSTEMİŞ
1999 yılından bu yana siyasetin içinde olduğunu, 1999 ve 2014 yerel seçimlerinde MHP’den meclis üyesi adaylığında bulunduğunu anlatan Doğan, MHP Balçova İlçe Başkanlığı görevini yürüttüğünü, MHP’nin ilk kadın ilçe başkanı olmasından sonra İYİ Parti’nin de ilk kadın İl Başkanı olduğunu söyledi. MHP içinde hak arama çabalarının olduğu dönemde Meral Akşener’e imza verenlerden birisi olduğunu hatırlatan Ülkü Doğan, 2018 ve 2023 milletvekili seçimlerinde İYİ Parti’den milletvekili adayı olduğunu, İYİ Parti’de İl Başkan yardımcılığı görevlerinde bulunduğunu dile getirdi. Seçimle kazanamadığı İzmir İl Başkanlığı’na atamayla gelmesiyle yaşadığı duygularını anlatan Doğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Atama bilgisi tarafıma bildirildiğinde, keşke kongrede kazansaydım ve bu göreve böyle gelseydim dedim. Bu kadar kısa bir süre içerinde seçime hazırlanmak durumunda da kalmazdık. Tamamen bu sözler hiç konuşulmuyor olurdu. Bu kararın bir gerekliliği vardı. Tek bir kişinin isteğiyle bu kararın verilmeyeceği aşikardır. Bu bir süreçti.
Belki de kongreden beri yaşanan bir süreçti. Başarı göreceli bir kavramdır. Ben hep, ‘ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ derim. Bu süreç takip edildi. Genel Merkez tarafından böyle bir tasarrufta bulunuldu.
Elbette ki genel merkez de kongrede kaybeden adayın atanmasıyla ilgili olarak ince eleyip sık dokumuştur. Seçime az bir zaman kala böyle bir görev değişikliği yapılırken, artısı eksisi hesaplanırken birincil önceliğinizin başarı olacağı, seçime giderken süreci en iyi yürütebilecek isim olacağı da aşikar.
Teşkilatla yakın ilişkilerimin olması yani iyi tanımamdan dolayı, seçim işlerini daha önce çokça yürüttüm. Tecrübeliyim. Genel kurul, yüzde 51,1’e 49,9’a çok küçük bir farkla bitmiş bir seçim. Delege her ikimizi de il başkanı olarak görmek istemiş.
Çok küçük bir farkla il başkanlığının belirlendiği bir sonuç olarak okuyabiliriz. Böyle bir tasarrufta bulunmuş olabilir. İl başkanlığına getirildiğimi öğrendiğimde, çok şaşırdım ve gururlandım. Benim için onurlu bir görev. Benim İl başkanlığına getirilmem konusu çok konuşulmuştu, ayyuka çıkmıştı ama net bir şekilde size tebliğ edilinceye kadar emin olamıyorsunuz.
Onurlu olduğu kadar zor bir görev üstlenmiş durumdayım. Elimden geldiğince çok çalışacağım. Hep birlikte başarılı olacağımızı biliyorum ama bununla ilgili bir telaş hissetmiyorum desem yalan olur.”
SİYASETTE BENİM ROL MODELİM, MERAL AKŞENER’DİR
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile 2016 yılında tanıştığını ve Meral Hanım’ı rol model olarak aldığını belirten Başkan Doğan, “Siyasette her insanın bir rol modeli vardır. Benim de rol modelim Meral Akşener’dir. Siyasete başlamadan önce de böyleydi. Siyasetteki duruşu, siyasette kadın figürü çok takdir ettiğim beğendiğim bir duruştur.
Siyasete başladıktan sonra da aynı çatı altında başladık. Sonrasında olağanüstü kongre sürecinde bir imza sürecinde ben de Akşener’e imza vermiştim, MHP Balçova İlçe Başkanı olarak. 2016 yılında o gün tanıştık. Meral Akşener çok samimi bir insan. Normalde siyaset dünyasının alışık olmadığı içten ve samimi birisidir. Benim kendisine duyduğum hayranlık ve rol modelim olmasında esas belirleyici şey budur” dedi.
O DÖNEMKİ SORUNLAR, BELKİ BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLAYDI
Geçmiş dönem İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu’nun görevden alınmasına yol açan, İzmir Milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkan adayı Prof. Dr. Ümit Özlale ile arasında yaşanan gerilimi değerlendiren İl Başkanı Ülkü Doğan, şu açıklamalarda bulundu:
“O dönemle ilgili, dışarıdan takip eden birisi olarak yorumlayabilirim. Konunun muhataplarının farklı açıklamaları var. Bir siyasi partide sadece bir kişinin isteğiyle ya da bir olay nedeniyle karar alınmaz. O kararın alınmasına sebep olan tartışmalar, belki bardağı taşıran son damla olarak nitelendirilebilir. Bunun bir geçmişi vardır elbette. Aksini söylemek, partinin karar alma mekanizmalarının iradesinin sakatlandığı anlamına gelir. Bu söylemler doğru değil.
Partiye de zarar verecektir. Benim bir dahlim yok. Bu konudaki yorumu her iki taraf da verdiği için bir şey söylemek istemem. Bu kararın genel merkez tarafından artısıyla eksisiyle verildiğini biliyorum. Çünkü başarı sadece oy benzeri işlerle değildir, yaptığımız bütün işlerle, partinin bütün dinamiklerini harekete geçirmekle orantılıdır. Tartışmanın tarafı değilim. Bu konuda yorum yapmak doğru değil. Ardımızdaki olaylara takılırsak ileriye bakamıyoruz. Tek bir gündemimiz var, seçim. İleriyi düşünerek seçimi düşünerek ilerlemek istiyoruz.
Basın açıklamasında bir meslektaşınızın sorusunu yanıtlarken şunu söylemiştim: Bazı olaylar yaşandığında sıcağı sıcağına birtakım açıklamalarda bulunuruz. Geçmişte çokça örneği olmuştur. Sayın Bezircilioğlu’nu tanırım, severim. Çok zor bir dönemde il başkanlığı yaptı. İlk olarak onu aradım, hem ona hem İl yönetimine teşekkür ettim. O da bana hayırlı olsun dileklerini iletti. Bu açıklamaların o bağlamda değerlendirilmesi gerekli olduğunu düşünüyorum.”
O TARTIŞMA BİTMİŞTİR, ARTIK PARTİMİZDE HUZURSUZLUK DİYE BİR ŞEY YOKTUR
Eski İl Başkanı ile Büyükşehir adayı arasında yaşanan gerilimin ve o yönetimin görevden alınmış olmasının seçime nasıl yansıyacağıyla ilgili soruya, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, şu yanıtı verdi:
“Siyaset günlük olarak da değişen bir şeydir. Özellikle yerel seçimlere giderken önümüzdeki süreçte çok hareketli günler geçireceğimiz kesin. Aday adaylıklarından, adaylıklara geçiyor. Bütün bunların geride kalacağından, üstüne çok çok tartışmaların geleceğine inanıyorum siyaset anlamında. Bu söylediklerim, sadece bizim partimizle ilgili değil.
Bir yandan umuyorum ki bir yerel seçime gittiğimizi unutmadan, vatandaşın günlük hayatında en çok etki edeceği bir seçim olduğu gerçeğinden yola çıkarak, bu tür kısır gündemlerle değil de, adayların İzmirlinin sorunlarına çözümlerini, katkılarını konuşabileceği, vatandaşların da adaylar arasından seçim yapacağı bir seçim olur. Olumsuz algı dediğiniz şey bile 24 saat içinde değişebiliyor. Bizim parti içinde bir huzursuzluğumuz yok.
Olmaya bir şeyin tartışmasının da devam etmeyeceğini biliyorum. Sayın Özlale, İzmir’e katmak istedikleriyle, liyakatiyle, çalışkanlığıyla konuşulacak. Bir olumsuzluğun sandığa yansıyacağını düşünmüyorum. Teşkilatımdan aldığım geri bildirimlerden yola çıkarak söylüyorum; bir huzursuzluk yok. Tartışmaların başarımıza gölge etmesini hiçbir İYİ Partili istemez. İYİ Parti’de huzursuzluk diye bir şey yok, tam aksine huzur var.”
YEREL SEÇİMLERDE DAHA YÜKSEK OY ALACAĞIZ
14 Mayıs seçimlerinde İYİ Parti’nin İzmir’de yüzde 11,65 oranında oy aldığı hatırlatılan Başkan Ülkü Doğan, anketleri değerlendirdi:
“Anketler yaptırıyoruz ama bütün adayların netleşmesini bekliyoruz. Daha sağlıklı sonuçlar verecektir. Medyada paylaşılan birtakım anketler var. Şirketlerin geçmişteki karnelerine baktığımızda 14-28 Mayıs seçimlerinde Sayın Kılıçdaroğlu’nu açık ara farkla kazanılmış gibi gösterirken, tam tersi oldu. Yani karneleri çok parlak değil. Şişirilmiş anket sonuçlarındansa ya da yanlı anket sonuçlarındansa vatandaşlarımızla birebir konuştuğumuz anket sonuçlarını dikkate alıyoruz.
Şu an bir ayağı boşta kalıyor anketlerin… Çünkü adayların hepsi belli değil. Görüyorum bazı basın kuruluşlarında yüzde 5,6 gibi rakamlar söyleniyor İYİ Parti için, hiç de öyle değil. İYİ Parti bugün Türkiye’nin üçüncü büyük partisidir. Bu gerçeğin, seçmenin farkında olduğunu biliyoruz. Bazı algı yönetimleri, algı operasyonlarıyla mücadele ediyoruz. Başarı, özellikle yerel seçimlerde sadece oy oranları değildir.
Belediye de kazanmak istiyoruz. 30 ilçe ve Büyükşehir’i kazanmak hedefimiz. Gece gündüz çalışacağız. Sayılar çok doğru gösterir mi? Diyelim ki 11 üstüne çıktık ama hiçbir belediye kazanamadık ya da 10’un altında kaldık ama 5 belediye kazandık mesela. Sayılar değişebilir. Ben 30+1’i istiyorum. Bunun nasıl tezahür edeceğini 31 Mart akşamı göreceğiz. O zaman yeniden konuşalım başarılı mısınız diye o zaman içtenlikle cevaplarım.”
BİZİM GÜLÜP GEÇTİĞİMİZ BİR İDDİA AMA CİDDİYE ALINMIŞ OLMASI ÇOK İLGİNÇ
Gazeteci Fatih Altaylı’nın, İYİ Parti’nin İzmir Büyükşehir adayı Prof. Dr. Ümit Özlal’nin adaylıktan alınacağı iddiasını da değerlendiren Başkan Doğan, Genel Başkan Meral Akşener’in açıklamalarını hatırlattı:
“İYİ Parti’ye yönelik saldırılar var. Bu saldırıların ne zaman başladığına bakmak gerekir. Operasyonun ne zaman başladığına, biraz geriye giderek bakalım. Biz ne zaman ki hür ve müstakil bir şekilde seçimlere gireceğiz dedik, o zaman bu saldırılar başladı. Geriye dönüp baktığımızda İYİ Parti ile her zaman uğraştılar.
Meyve veren ağaç taşlanır. Hiçbir partiyle özellikle uydurma birtakım şeylerden yola çıkarak, sansasyonel olsun diyerek saldırılarda bulunmuyoruz ama bizim üzerimize çok geliyorlar. Genel Başkanımız da söylüyor; Cumhurbaşkanı bu kadar saldırıyla uğraşmamıştır diye. Hakikaten öyle. Her dönemde karşılaştık ama bu kadar yoğun sistematik bir saldırının ne zaman başladı? Seçime hür ve müstakil olarak gireceğimizi açıkladığımız günden beri devam ediyor.
Belki buradan yola çıkılabilir. Oda Tv’nin haberi, gülüp geçtiğimiz bir şey. Ciddiye alınması çok ilginçtir. Bu tip haberlerin prim yapmaması açısından suç duyurusunda bulunulmuştu. Ertesi gün gülüp geçtiğimiz olay ciddiye alınmış. Genel Başkan son noktayı koydu, Ümit Bey de… Fatih Bey de madem İzmir’den bu kadar ilgilisiniz buraya gelin İzmir projelerinizi konuşalım diyerek nazik davette bulundu.”
İYİ PARTİ, 2024’ÜN DSP’Sİ OLUR MU?
Gazeteci Ümit Yaldız’ın, CHP’den aday gösterilmeyen aday adaylarının İYİ Parti’den aday olmak için girişimde bulunabileceği, İYİ Parti’nin 2024’ün DSP’si olabileceği yönündeki görüşlerini yorumlayan Başkan Doğan, şunları söyledi:
“Naçizane sitemimi dile getirmek isterim. Biz İYİ Parti’nin 11 adayını açıkladık. 10 adayımız meclis kürsüsünde ilan edildi bir kısmı ilçe başkanımız. Siyasi partide ilçe başkanının aday olarak gösterilmesi en doğal bir şeydir.
5 yıldır o partinin bayrağını taşımış. İYİ Parti’nin yüzü haline gelmiş, tüm STK’larıyla, muhtarıyla, vatandaşıyla bizzat görüşmüş, parti politikasını bilen, söylemlerimizi kullanabilen isimlerin aday olarak gösterilmesi en doğalıdır.
Biz bunu yapıyoruz. Aday bulamıyorlar, o yüzden ilçe başkanı aday gösteriyorlar, diyenler var. Başka partilerden aday alınabilir, bu her partide olur. Sadece İYİ Parti’de değil.
Halk o insanı istiyorsa isimleri alırsınız. Bizim aday belirlemede en büyük kriterimiz vatandaşın istediği kişi olmasıdır. Adayları nasıl belirleyeceğiz? Vatandaşa soracağız elbette. Bizim için önemli olan onların istekleri. Buradan yola çıkıp ilçe başkanını aday gösteriyorlar, 2014’ün DSP’si olur denirse, ben de şunu derim: Gökten zembille mi indireceğiz adaylarımızı? Başka partiden transferleri de gayet normal karşılıyoruz. Vatandaş, o transfer edilen kişiyi istiyorsa, o başka. Başka bir partide umduğunu bulamamış, o yüzden bize gelmiş bir adayı doğrudan aday göstermemiz söz konusu değildir. Aday belirleme kriterinde birinci önceliğimiz, bölgesinde sevilen sayılan, vatandaşın aday olarak görmek istiyoruz dediği biri olacaktır.
İkinci olarak da İYİ Parti’ye sadakatiyle, hizmetiyle bölgesine çalışmış İYİ Parti’nin yüzü olmuş isimler olmalı. Aday bulamıyor tartışmasıyla ilgili olarak, müracaatlarımızı açıklayarak mı yoksa en doğru adayı seçmenimizle buluşturduk diyerek mi duyurmalıyız? DSP iddiasında şöyle bir haksızlık var. Tire ve Kiraz’da 2019 seçimine ittifakla girdik. 25 ilçede CHP’yi destekledik, 2-3 ilçede bağımsız aday çıkardık, 2 ilçede Millet İttifakı olarak ortak adayla çıktık. Her ikisinde de CHP’li adaylar DSP çatısı altında aday oldular. Örneğin Kiraz’da seçimi kaybettik.”
TİRE BELEDİYE BAŞKANI SALİH ATAKAN DURAN’IN KADERİ NE OLACAK?
Adı bir ara MHP ile anılan, AK Parti’ye geçeceği de konuşulan İYİ Partili Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran ile istişarelerinin devam ettiğini belirten İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, “Salih Atakan Duran başkanımızla istişare ediyoruz. Halihazırda partimizden istifa edip başka bir partiye geçmiş bir belediye başkanı değil.
Teklifler, mevcut belediye başkanlarının hepsine gidiyordur sadece Salih Atakan Duran’a değil. Hele hele başarılıysa ve bölgesinde seviliyorsa her zaman teklif gider. Konuyla ilgili spekülasyon yaratmak amaçlı beyanatları, kişilerin temennileri olarak görüyorum. Salih Atakan Duran açıklamasını yapmıştı, herhangi bir partiden başkan adaylığımız yok diyerek.
İstişarelerimize devam ediyoruz; Tire’de daha iyi hizmetin nasıl yapılabileceğiyle ilgili. Bugün itibarıyla en çok belediye başkan adayını açıklayan partiyiz. Büyükşehir başkanımızı çok çok önce açıkladık zaten. Tire’de önümüzdeki hafta açıklanacak ilçelerimizden bir tanesi olacak.
Evet; İYİ Parti’den AK Parti’ye geçen iki belediye başkanı, Atakan başkanı ziyaret etmiştir. Nezaketen ziyarete gelen birisine git diyemezsiniz. Teklif de gelmiştir belki ama Atakan Duran hala İYİ Parti’nin belediye başkanı. O ziyaretlerle ilgili cevabı Atakan Bey vermiş durumda. Diğer ilçelerdeki adaylarımızı önümüzdeki hafta açıklayacağız.”
BEN 30+1 İSTİYORUM
31 Mart 2024 yerel seçimlerine iddialı girecekleri görüşünü tekrarlayan İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, hedeflerini şöyle özetledi:
“Ben 30+1 istiyorum. 30 ilçe ve Büyükşehir. 30 ilçemizde de aynı iddiayla giriyoruz. İlçenin kimin tarafından yönetildiğinin bir önemi yok. Bundan ziyade geçmiş 5 yılda ilçesine ne verdiği önemli. Ne projesi vaat etmişler, ne yapmışlar? Şöyle bir hayalim var: İzmir potansiyeli çok yüksek bir şehir. Bir köşesine bakıyorsunuz hayvancılık, bir yerde tarım, başka yerde deniz var, sörf var, bir tarafında kış turizmi var. İnanılmaz potansiyeli yüksek bir şehirde yaşıyoruz. Dokusuyla, havasıyla insanıyla çok müstesna bir kentte yaşıyoruz. İzmir’in ilçeleriyle, Büyükşehir’iyle, hak ettiği hizmeti alması gerektiğini söylüyorum.
Bunu bir seçmen olarak söylüyorum; bir siyasi olarak değil. Bu kez İzmir kazansın. Bu aynı zamanda bizim sloganımız. Önümüzdeki süreç içerisinde başta da konuştuk. Kısır siyasi tartışmalar, seçmeni korkutmalar… Adayların çıkıp ilçesine ve şehrine, vatandaşına sunacağı hizmeti anlatacağı, yaşadıkları sorunları her gün sabahleyin evinden çıkıp da içine girdiği keşmekeşin, sorunlar yumağını nasıl çözeceğini anlatsın. Şehre neler katacağını anlatsın. Şehrin kimliği konusunda neler yapacağını anlatsın ve seçmen sadece buna göre kararını versin. Bu yüzden 30 ilçe, 30+1 dememin nedeni de bu.
İzmir seçmeni her zaman farklı bir seçmendir. Çok iyi irdeler, okur, araştırır ve bu tip dayatmalara prim vermeyecektir. Bizim adaylarımız projeleriyle, liyakatleriyle bu işi kadrolarıyla yapabilecek adaylar. O yüzden iddialıyız. Sayın Özlale, geçmişte hem iş hem eğitim hayatında hem partimizde yaptıkları, gelecekte yapacaklarının da teminatıdır aslında. Genel Başkan kendisi için, proje fabrikası diyor. Bir sorunu gördüğünde onunla ilgili hemen olası çözümleri geliştirebiliyor. İzmir için çok iyi bir aday.
İzmir de inşallah iyi olacak. 30 ilçenin hepsinde iddialıyım. İYİ Parti iktidar olmak üzerine kuruldu. Biz hepsinde iddialıyız. Bütün partiler arka mutfakta çalışıyor. Adaylarını kamuoyuyla paylaşacak ve ondan sonra halkın karşısına çıkacağız. Projelerimizle seçmenin gönlünü kazanacağımızı biliyorum. İzmir kazanacak diyerek noktayı koyuyorum. Hep birlikte 31 Mart’ta göreceğiz.”
kaynak : egedesonsöz
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)