Bayraklı Genel Siyaset Yerel Siyaset

CHP Bayraklı’dan İstanbul Sözleşmesi tepkisi

CHP Bayraklı İlçe Örgütü, İstanbul Sözleşmesinin feshi ile ilgili yaptığı açıklamada “Bu ülkenin kadınları aylardır ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ diye haykırırken kamuoyunda ısrarla ve inatla İstanbul Sözleşmesi’nin feshedileceği konuşuluyordu.  Ve nihayet 20.03.2021..

CHP Bayraklı’dan İstanbul Sözleşmesi tepkisi

CHP Bayraklı İlçe Örgütü, İstanbul Sözleşmesinin feshi ile ilgili yaptığı açıklamada “Bu ülkenin kadınları aylardır ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ diye haykırırken kamuoyunda ısrarla ve inatla İstanbul Sözleşmesi’nin feshedileceği konuşuluyordu.

 Ve nihayet 20.03.2021 tarihinde gecenin alacakaranlığında, kadınların yaşamını karartacak bir kararname ile İstanbul sözleşmesi feshedildi. İsmini memleketimizin güzide kenti İstanbul’dan alan ve bu sözleşme tam adıyla “Kadına Yönelik Şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’dir.

Bu sözleşme ilk kez İstanbul’da imzaya açıldığı için tüm Dünyada “İstanbul Sözleşmesi” olarak anılmaktadır. Ülkemizin hiçbir çekince koymaksızın imza ettiği ve 1.Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe koyduğu bu sözleşme akla ve mantığa aykırı gerekçelerle cinayetlerinin enflasyondan da hızlı arttığı bir dönemde, üstelik hukuka aykırı bir yöntemle iptal edilmiştir.

 Oysa Meclis kararı ile yürürlüğe konulan Uluslararası sözleşmeler kanun hükmündedir ve kararname ile kaldırılmaları mümkün değildir” diye belirtildi.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

“Unutulmasın ki, hukuka aykırı bir kararname ile İstanbul Sözleşmesi feshedilemez ve hala yürürlüktedir. Bizler Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısına kulak veriyor ve kadınlar olarak haklarımıza sahip çıkıyoruz. İstanbul Sözleşmesi şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi bulunan tüm kadınları ve çocukları korur.Birlikte yaşayıp yaşamadığına bakılmaksızın ev içi şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi olan kadınları çocukları, yaşlıları, engellileri, göçmen ve mültecileri, kısaca herkesi korur. Çünkü bu sözleşme şiddeti bir insan hakkı ihlali olarak görür ve ayrımcılık olarak kabul eder. 

İstanbul Sözleşmesi, kadınlara, çocuklara uygulanan şiddetin namus, kültür, töre, din ya da gelenekler bahane edilerek üstünün örtülmesine karşı çıkar. Şiddetin hiçbir bahane kabul edilmeksizin suç olarak görülmesi gerektiğini vurgular.
İstanbul Sözleşmesi, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik ev içi şiddet, taciz amaçlı takip, tecavüz dahil cinsel şiddet, cinsel taciz, çocuk yaşta, erken ve zorla evlendirme gibi tüm eylem ve işlemleri suç kabul eder.

İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik her türlü ayrımcılığın ve nefretin, aile içi şiddetin, çocuk istismarının ve cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinden kaynaklı ayrımcılık ve şiddetle mücadelen in en önemli hukuki güvencesidir. Bu ülkenin kadınlarının, çocuklarının yaşam ve güvenlik haklarının güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek, kadın cinayetlerinin, tecavüzlerin, tacizlerin, nefret suçlarının ve çocuk istismarlarının artarak çoğalmasına fırsat tanımak demektir.

Sözleşmenin Türk aile yapısını bozduğu söylemleri asılsızdır.Sözleşmede aile düzenine müdahale eden hiçbir düzenleme yoktur. Sözleşme içinde ve dışında şiddetin önlenmesi ve uygulayanların cezalandırılmasına ilişkin düzenlemeler vardır.

Evden uzaklaştırmalarda erkeğin mağdur olduğu iddiası doğru değildir. Kadını tehdit eden şiddet uygulayan, tecavüz eden erkeğin, evden uzaklaştırılması mağduriyet değil, kadının bir nebze olsun korunmasıdır.

İstanbul sözleşmesinden çekilmek, görevi, toplumsal cinsiyet eşitliğini hem yasalarında hem de toplumsal hayatta sağlamak ve şiddeti bitirmek olan devletin i kadınına, çocuğuna ‘’ ben seni korumaktan vazgeçiyorum başının çaresine bak’’  demesidir.

İstanbul sözleşmesinin feshedilmesi ile 42 milyon kadının kazanılmış hakkı sorgusuz sualsiz  elinden alınmıştır.

İstanbul sözleşmesinin, bir gece yarısı kararnamesi ile iptal edilmesi,
Her gün öldürülen, acımasızca yok edilen kadınların feryatlarını duymamak,
Şiddetin her türlüsüne maruz kalan, onuru, gururu, insanca yaşama hakkı elinden alınan kadınları yok saymak,
Tacize, tecavüze uğrayan kadınların acılarını hissetmemek demektir. 

Kadını yok savan, değersizleştiren bu anlayış, bu Ülkenin kaderini kadınların ve gençlerin değiştireceğini ve en büyük cevabımızı sandıkta vereceğimizi hic ama hiç unutulmasın.
Kadın mücadelesi, insanlık mücadelesidir, çağdaşlıktan yana durma, eşit yurttaş olma bilincidir.Bu nedenlerdir ki kadın mücadelesi bu Ülkenin kadınıyla, erkeğiyle genciyle, yaşlısıyla hepimizin topyekün meselesi ve hepimizin aydınlık yarınlarıdır.

Bu nedenle yaşamın eşit ortakları olan erkeklerle birlikte mücadele edecek, kadın erkek hep birlikte “Istanbul sözleşmesi yaşatır” demeye devam edeceğiz.
Korkmuyor, sinmiyor, haklı mücadelemiz için haykırmaya devam ediyoruz. 
İstanbul Sözleşmesi Yaşatır
Dayanışma Yaşatır
Hak, Hukuk, Adalet”

KAYNAK :gozlemgazetesi.com

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL