Son günlerde çokça konuşulan bazı şayialar üzerine biraz beyin jimnastiği yapmamız siyasal tarihimiz açısından faydalı olacaktır. Bir de CHP’nin bu yazının yayınlanacağı günde 38. Olağan Kurultayını gerçekleştireceğini düşünürsek pek de..
Son günlerde çokça konuşulan bazı şayialar üzerine biraz beyin jimnastiği yapmamız siyasal tarihimiz açısından faydalı olacaktır. Bir de CHP’nin bu yazının yayınlanacağı günde 38. Olağan Kurultayını gerçekleştireceğini düşünürsek pek de yerinde olur…
Ve bir portre…
Kasım Gülek. (Adana 1905-ABD 1996)… Galatasaray Lisesi’nde Ortaokulu, Robert Koleji’nde liseyi bitirdikten sonra üniversite, yüksek lisans ve doktora öğrenimlerinin tümünü Fransa, Almanya, İngiltere ve ABD’de tamamlayan bir dünya insanıdır Kasım Efendi.
İki dönem Bilecik Milletvekili daha sonra da Adana Milletvekilliği, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı yaptı. (1940-1948 / 1961-1965). Birleşmiş Milletler Kore Komisyon Başkanı olarak seçildiği ve Kore’ye gittiği tarih ise 1949(!!!).
Bir yıl sonra…
DP karşısında ağır bir yenilgi alan CHP’de 1950’de bazı önemli değişiklikler oldu. Sol örgüt geleneğinin hâkim “Genel Sekreterlik” kurumu CHP’ye de getirildi. İşte o makamın sahibi de uzun yıllar hep Kasım Gülek oldu (1950-1959).
Gülek, CHP içinde “ikinci adamlık” süresi boyunca İnönü ile büyük tartışmalar yaşadı! Temsilciler Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu Üyelikleri de yaptı.
Ayrıca Gülek’in Uluslararası kariyerinde ise Birleşmiş Milletler Kore Komisyon Başkanlığı’ndan başka, Kuzey Atlantik Asamblesi Başkanlığı, Avrupa Konseyi Kurucu Üyeliği, Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi Başkan Yardımcılığı, NATO Parlamenterler Konferansı Başkan Yardımcılığı, Atlantik Enstitüsü Başkanlığı, Doğu Akdeniz Kalkınma Enstitüsü İkinci Başkanlığı gibi herkese nasip olmayan görevler de bulunuyor.
Zeki bir adamdı Gülek, İngilizce, Fransızca, Almanca, Farsça, Arapça ve Korece dâhil 8 dil biliyordu. Bu dilleri nerelerde kullandığını da görev yaptığı kurumlardan anlayabiliriz…
Moon Tarikatı ve Gülek
Kasım Efendi’nin en önemli özelliklerinden biri de Kaynağı ABD ve Kore olarak bilinen Moon Tarikatı’ nın Resmi Türkiye Temsilcisi olmasıdır.
Moon Tarikatının ise FETÖ yapılanmasının bire bir benzeri olduğu da bilinmektedir.
Gülek ve Gülen’in sıkı dostluklarının olması, Güleni ABD ve Vatikan ile tanıştırıp ilişki kurmasını sağlayanın da Kasım Gülek olması da yine çok önemli bir ayrıntıdır.
Yine Gülek’in Cenaze Namazının bizzat FETÖ Lideri tarafından kıldırması da dikkatlerden kaçmamıştır.
Nedir Bu Moon Tarikatı?…
1951’de Kore’yi işgal eden ABD, Güney Kore’yi sömürgeleştirirken, araç olarak da bir Hıristiyan tarikatı kurdu. Başında da Gülen gibi geleneksel nüfusun içinden çıkmış “Sun Myung Moon” adlı bir Kore’li vardı. CIA’nin misyonerleri, bu tarikatı kullanarak Güney Kore nüfusunun neredeyse yüzde 50’sini Budistlikten vazgeçirip Hıristiyan yaptılar. Moon, işte bu tarikatın adıdır. Resmi adıyla söylersek; Birleştirme Kilisesi. Amacı da tıpkı FETÖ gibi “dinler arası diyalog” diyerek “tek dünya dini” kurmak…
Tarikat, ABD tarafından kollanan birçok ekonomik ve stratejik kuruma sahip. Bu kurumlardan bir de “Professors World Peace Academy (PWPA)”… Türkiye’deki ilk Başkanı da Kasım Gülek!
Merkez ayağı ABD’de öteki ayakları İsrail’de olan ve ‘Moon tarikatı’ ile sıkı ilişki içinde bulunanların, Japonya’dan Güney Kore’ye, Suudi Arabistan’dan Mısır’a ve Hindistan’a kadar uzanan geniş coğrafyada hedeflerinin neler olduğu gerçekten merak uyandırıyor.
Evet, CIA’nın kurgulayıp yönettiği bu yapıların CHP ile bağlantısı ya da CHP içinde yuvalanması gerçek midir; Kasım Gülek yoluyla böyle bir sızma olmuş mudur bilmiyorum ama bilinen ilişkiler izah muhtaç bir durum ortaya koyuyor.
Moon Tarikatı ve Türkiye dendiğinde ise, mesele sadece CHP ile de sınırlı kalmıyor. Moon’un Türkiye çalışmalarının içinde Eski Başbakanlardan “Ahmet Davutoğlu’nun da olduğu söylenip yazıldı” dersek ne olur acaba?…
***
Kasım Gülek Kime El Verdi?
Evet, CHP bugün 38. Kurultay’ını tamamlayacak. Genel Başkanlık yarışını kimin kazanacağı gerçekten mühim… Sonraki gün ise listeye kimlerin gireceği…
Son dönemde Atatürk’ün kurduğu ve siyasi hayatımızda önemli bir yere sahip olan CHP’de CİA ve ABD yakınlaşmasını çok gördük.
Biden’i göreve çağıranlar, Türkiye politikaları değil de USA politikalarıyla örtüşen söylem ve eylemler içerisinde olanlar sıkça arzı endam ettiler CHP’de…
Bilhassa Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun USA ziyareti, oradan danışmanlar bulması, Suriye’deki PKK yan örgütlerine karşı cilalı laflar etmesi de hep dikkatte değer ifadelerdi.
Bakalım, hep birlikte göreceğiz, CHP’liler “Tam İstiklal” mi diyecek yoksa yine “ABD Muhibi” olmaya devam mı edecek?
KK’nın Genel Başkanlığa gelme sürecine bakınca gerçekten CHP’nin 38. Kurultayı çok dikkat çekici oluyor…
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)